İhanet değil kaygı
“İyi gidiyoruz, yükseliyoruz, harikayız, dünya bizi kıskanıyor” dışında cümlelerle ekonomiden bahsetmenin ihanet ve bozgunculuk sayılması hayra alamet değildir.
Bu baskı bile başka hiçbir göstergeye bakmadan işlerin yolunda gitmediğini göstermeye yeter. Söylemeye gerek yok, ekonomiyi böyle bir alana hapsetmek hiç iyi bir yöntem de değildir. Bırakın ekonominin müzmin kriz halini, rutinde veya göstergelerin gerçekten “harika ve yükselişte” olduğu zamanlarda bile eleştiri, farklı fikir ve yol göstericilik şarttır. Türkiye’de eleştiriye biraz değer verilseydi, başkalarının da bir fikri olabileceği ve insanların ihanet değil kaygı içinde oldukları düşünülseydi ekonomi bugünkü halde olmazdı. Uzmanlığa ve tecrübeye saygıyı dışlayıp hiç yapılmaması gereken hatalarda ısrar edilerek koskoca bir ekonomi kırılgan ve yarını belirsiz noktaya sürüklenmezdi.