İran ne yaptı?
İsrail, Gazze’nin ardından Lübnan operasyonuyla o kadar üstünlük sağladı ve çevre ülkeleri sadece askeri olarak değil siyasi olarak sahadan o kadar uzak kaldı ki; bu tablo, yenilginin ötesinde zilleti gösteriyor....
İsrail, Gazze’nin ardından Lübnan operasyonuyla o kadar üstünlük sağladı ve çevre ülkeleri sadece askeri olarak değil siyasi olarak sahadan o kadar uzak kaldı ki; bu tablo, yenilginin ötesinde zilleti gösteriyor. “Böyle olamaz, birşeyler yapılması lazım” demekten öteye geçmeyen İslam dünyasının zilleti. Art arda gelen suikastlar, İsrail’in istediği kişiyi ve hedefi istediği anda ve yerde vurabiliyor olması, bırakın İslam dünyasını Filistin ile küçük bir dayanışma duygusu taşıyan halkların onurunu kıracak boyuta ulaştı. Pervasızlık, kuralsızlık, şımarıklık ve öldürmeye doymaz bir iştah sergileniyor. ABD destekliyor, Rusya ve Çin umursamıyor; bölge ülkeleri ise ne Batı ne de kendi aralarından bir dayanışma grubu tesis edemiyor. Böylesine büyük bir trajediye karşılık diplomatik kapasite neredeyse sıfır noktasında.
Bu hazin tabloda, İran’ın “beklenmedik” füze saldırısı önemlidir. Hiç şüphesiz aynı zamanda sorunun bir parçası olan İran, savaşın bir tarafı haline gelmemeye özen göstermekle birlikte İsrail’in canını sıkmayı başardı. Füze saldırısı, Gazze ve Lübnan’ı kana boğan İsrail rejiminin aynı zamanda kendi halkı için de büyük bir güvenlik problemi...