İtibardan tasarruf edilmeden, siyaset mühendisliği olmaz
Bir süredir hızlanan, artan ve öngörülemez hale gelen yargı hamlelerinin vadesi belli olmayan seçimle ilgisi aşikardır. “Yargıya güvenmeliyiz… Adalet ne diyorsa o” kabilinden lafların gerçekte ne manaya...
Bir süredir hızlanan, artan ve öngörülemez hale gelen yargı hamlelerinin vadesi belli olmayan seçimle ilgisi aşikardır. “Yargıya güvenmeliyiz… Adalet ne diyorsa o” kabilinden lafların gerçekte ne manaya geldiğini herkes biliyor. Bu yüzden, hukuki sonuçları değilse de siyasi sonuçları kestirebilmek içini yargı sürecini beklemek gerekmiyor. Millet olarak yeterince tecrübemiz var.
Evet, olup bitenlerin tamamı seçim için…
Bugünden sonra herşey iktidarın umduğu gibi giderse, ortalık sütliman olursa büyük bir siyaset mühendisliği başarısı gerçekleşecek demektir. Rakip aday (İmamoğlu) tasfiye edilecek, rakip parti (CHP) itibarsızlaştırılacak ve bütün bunlar olup biterken iktidara da bir şey sıçramayacak. Yani seçmen, hepsi birbirinden zayıf davaların veya belediye operasyonlarının siyasi bir gerekçesi olmadığını, arkasında iktidar gücü bulunmadığını düşünecek. Adalet tahakkuk etmiş olacak, yargı karar vermiş olacak. Dolayısıyla, kimse iktidara laf edilemeyecek. Rakipsiz kalan Erdoğan yeniden aday olup seçilecek, partisi de uçup gidecek.
Ne var ki hayat böyle cömert değil…
Maksat hasıl olsa bile ve Erdoğan’ın en güçlü rakibi olan...