‘Kavimler göçü’ değil gerçek bir değişim için…
Siyaset farklılıklara saygı duymak istiyorsa bu yolda başlangıç yapmak için her zaman uygundur ama en verimsiz zaman seçim atmosferidir. Seçime giderken bir liderin, bir partinin, bir ittifakın; mesela iktidarın söze "Hep...
Siyaset farklılıklara saygı duymak istiyorsa bu yolda başlangıç yapmak için her zaman uygundur ama en verimsiz zaman seçim atmosferidir. Seçime giderken bir liderin, bir partinin, bir ittifakın; mesela iktidarın söze "Hep birlikte… Kardeşçe… El ele…" diye başlaması yine de iyidir ama insana “Daha önceleri neredeydiniz” dedirtir. Her alanda; bilhassa ekonomide popülizm işe yarasa da seneler geçtikten sonra ve seçim sandığı görüldüğünde ortak duygu yakalamanın popülizmi sonuç almaz. Zira, herkese hitap eden sözlerle eş zamanlı olarak muhalefete, farklı olana, iktidar fikrine uzak ve rakip olana karşı sertlik devam eder. Ediyor nitekim… Hal böyle olunca mesaj yerine gitmez, gidemez.
Gelgelelim muhalefet için de aynı zorluk vardır. Altılı masa henüz Cumhur ittifakının “Türkiye Yüzyılı” belgesi gibi bir metinle toplumun önüne çıkmadı. Ancak, çıkacağı gün birlik beraberlik çağrısı yapacağını tahmin etmek zor değildir. Şimdiden söyleyelim, bilhassa ayrımcılık gören kesimlerin, mağdur olanların, AK Partili yıllar içinde baskı görenlerin ‘sadece’ iyi dilek ve temennilere kulak kabartmasını beklemek akıllı bir strateji olmaz....