Keşke o kara listeler için de ‘resmi açıklama’ yapılabilse…
Bazen kamuoyunun bile farketmediği sıradan bir olay, bir açıklama ya da bir sosyal medya mesajına en üst düzey resmi ağızlardan gösterilen tepkileri görüyoruz. En ağır ifadelerle yalanlamalar, En şiddetli tepkiler...
Bazen kamuoyunun bile farketmediği sıradan bir olay, bir açıklama ya da bir sosyal medya mesajına en üst düzey resmi ağızlardan gösterilen tepkileri görüyoruz. En ağır ifadelerle yalanlamalar, En şiddetli tepkiler, “Türkiye’yi hedef alan bu saldırılar…. Algılar, iftiralar… Maksadı belli operasyonlar…” vesaire tarzında sert cevaplar duyuyoruz. Birçoğu medyaya bile bu cevaplar sayesinde yansıyan olaylara gösterilen tepkileri de anlama gerekiyor. Diplomatik pozisyon diye bir şey var ve Türkiye’yi ilgilendiren veya hedef alan küçük-büyük, önemli-önemsiz her gelişmeye cevap vermek gerekir. Hassasiyet gösterilmeli ve kayda geçirilmeli… Türkiye’nin onuru, gururu, itibarı sahiplenilmeli.
Bazen de yerli yabancı medyaya yansıyan, manşetlere taşınan ve Türkiye’nin itibarını doğrudan ilgilendiren çok önemli olaylar yaşanıyor. Türkiye’nin küresel markasını yakından ilgilendiren, bu ülke vatandaşlarının, taşıdığı pasaportun kıymetini azaltan raporlar, bilgiler, istatistikler, listeler yayınlanıyor.
Ülkelere hukuk, şeffaflık, kara para, yargı bağımsızlığı, ifade hürriyeti ya da yolsuzluk gibi konulara not veren listeler.
Ya da döviz kuru, enflasyon, faiz...