Kilidi açmak için yeni fırsat
Suriye’de İdlib civarında çatışmasızlık bölgesi oluşturulması kararı dış politikada uzun süredir yaşanan gerilimli tablonun değişmesi istikametinde önemli bir adımdır. Rusya ve...
Suriye’de İdlib civarında çatışmasızlık bölgesi oluşturulması kararı dış politikada uzun süredir yaşanan gerilimli tablonun değişmesi istikametinde önemli bir adımdır. Rusya ve İran’la herhangi bir konuda işbirliği yapmak göründüğü kadar kolay olmayabilir ve varılan anlaşmanın işlerliği tahmin edildiği gibi gelişmeyebilir. Halihazırda Türkiye’nin çıkarlarıyla iki ülkenin Suriye’deki hedefleri arasındaki uçurum devam ediyor.
En önemlisi de bir bölümüyle birlikte hareket ettiğimiz muhalifler anlaşmadan rahatsız oldukları için henüz iyimser olmak erken denilebilir. Dahası Putin, bütün parıltılı sözlerine rağmen birden fazla hesabı aynı anda yürüten bir lider olarak güven vermiyor da olabilir. Ancak, yeryüzünün en zor çatışma sahasında dış politikamızın bir hamleye dahil olması olumlu bir gelişmedir. Asıl talebimiz olan güvenlikli bölge ihtiyacının bertaraf edilmemesi şartıyla…
***
İdlib anlaşmasının ABD tarafından da desteklenmesi sürecin protein değerini yükseltecektir.
Bununla birlikte Türkiye’nin bölgeyle ilgili temel güvenlik ihtiyacını temsil eden, PYD/YPG etkinliği sorunu hala ortada duruyor. Hem Rusya’nın hem de ABD’nin bu örgütle ileri düzeyde ilişki kurmaktan ve sahada birlikte görünmekten çekinmiyor olması Suriye bahsinde hala en aktif problem olarak duruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikazı ve ısrarına rağmen Putin’in iyimser bir tavır takınmaması; kaçamak cevapla yetinmesi de cabası.
Tablo açık… İki büyük gücün YPG politikası Türkiye’nin Suriye’de hamle imkanını kısıtlıyor ve sınırlıyor.