Krizi çözmek için zaman ve zemin var mı?
Bir iktidar müzmin hale gelen ekonomik krizi dış güçlere bağlıyor ve ekonomi programını da kurtuluş savaşı sloganıyla ilan ediyorsa esasen baştan havlu atmış demektir. Artık ortada bir ekonomi...
Bir iktidar müzmin hale gelen ekonomik krizi dış güçlere bağlıyor ve ekonomi programını da kurtuluş savaşı sloganıyla ilan ediyorsa esasen baştan havlu atmış demektir. Artık ortada bir ekonomi programının varlığından söz edilemez. Hükümet, lisan-ı hal ile “İnanan peşime düşsün, inanmayan da inanmasın” demektedir. Nitekim, idarede makuliyetin kaybolduğu günden beri demekte olduğu da bundan farklı değildir.
Bitmeyen komplo teorileri, arkası kesilmez düşman adresleri, ağırlaşan ekonomi ve dış politikası tablosu. Problemler büyüdükçe hamasetin dozu artmakta, hamasetin dozu arttıkça problemler büyümektedir. Gele gele kurtuluş savaşına kadar geldik, varın gerisini düşünün.
Böyle zamanlarda laf kalabalığı başlar, rakamlar, kurallar, gerçekler konuşulmaz olur. Bugün artık, sorunların ciddiyetini kavramaktan uzaklaşmış; dahası sorunlarla yüzleşme kabiliyetini ve cesaretini kaybetmiş bir iktidarın son büyük hamaset arzını izliyoruz. Kendi ifadesiyle, 19 yılın sonunda ülkeyi dış politikada beka problemine, ekonomide de kurtuluş savaşı noktasına kadar krize mahkum eden iktidarın başka...