Mecalsiz, kanlı ve yılgın bir bayram
Bilhassa son senelerin bayramlarında tevekkülle temenni ettiklerimiz yerine daha acılı ve daha kanlı günleri yaşıyor olmak hazin ve keder verici… İslam dünyası için iyi zamanlar değil, Türkiye için de bir o kadar...
Bilhassa son senelerin bayramlarında tevekkülle temenni ettiklerimiz yerine daha acılı ve daha kanlı günleri yaşıyor olmak hazin ve keder verici… İslam dünyası için iyi zamanlar değil, Türkiye için de bir o kadar iyi değil. Fazla kan, fazla düşmanlık, fazla yeis, fazla şüphe ve endişe var. Daha hazini, çıkış bulabilmek kolay değil zira; siyasal, toplumsal veyahut da dini bir model sözkonusu bile değil. Türkiye’nin birkaç sene evveline kadar İslam dünyasını heyecanlandıran, Arap sokağını coşturan pırıltısı iyice silikleşmiş haldedir. Model olmak şöyle dursun bir daha o itimadı geri kazanma umudu bile taşımıyor. Hiç olmazsa konuşacak mevzu vadediyor diye Gannuşi’nin demokrasi ve dini birlikte yeniden tanımlama modeline alkış tutulur oldu. Bilinenleri tekrarlamak bile umut veriyor çünkü coğrafyamız savruluyor… Bu kadar acıya ve kana rağmen ders alması, silkinmesi gereken İslam dünyasının siyasal aklı ve entelektüel cesareti gerilemektedir. Türkiye de geriliyor, Suudi Arabistan da, İran da, Malezya da… Mısır ise, darbeyle çoktan dibe vurmuş bulunuyor.
***
Öyle bir gerileme ki El Kaide’yi dahi taşıyamayan topraklar daha kanlı ve daha acımasız olan IŞİD’i doğurdu. Sanmayalım ki bu katiller topluluğu dünyanın başına beladır, bilakis sadece İslam dünyasının belasıdır ve daha da büyük bile olacaktır. Daha da yüz kızartacak, daha çok başları öne eğdirecektir.