‘Ortak iyi’ diye bir dert var mı?
Bütün sorunların seçimden sonra sihirli bir dokunuşla çözüleceği umudunu taşıyan ülke, demokrasinin düşük, siyasete bağımlılığın yüksek seviyede olduğu bir ülkedir. ...
Bütün sorunların seçimden sonra sihirli bir dokunuşla çözüleceği umudunu taşıyan ülke, demokrasinin düşük, siyasete bağımlılığın yüksek seviyede olduğu bir ülkedir. Türkiye uzun yıllar bunu yaşadı, bir dönem bu denklem bozulur gibi oldu ama şimdilerde tekrar aynı noktaya dönüldü. *** Temel mesele toplumun bütün kesimlerinin ‘bütün’ umudunu siyasete, seçime ve sandığa bağlamış olmasıdır. İktidar kanadı da muhalefet de en az birbirleri kadar bu noktadadır. “Seçim” ve “sandık” klasik anlamda ortak ideal olan daha iyi ülke beklentisinin dışında bir ihtiyacı temsil ediyor. İktidar seçkinleri ve tabanı için seçimle devam ettirilecek yönetim asla vazgeçilemez bir hayat garantisi, karşıtları için de aynı derecede oksijen imkanını temsil ediyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin yaşamakta olduğu kutuplaşma, seçim ve demokrasiden beklentiyi “herkes için iyi olan”dan uzaklaştırmış bulunuyor. Normal şartlarda olumlu kabul edilmesi gereken siyasete bağımlılık, bugün sıradışı ve kaygı verici bir durum olarak tezahür ediyor. Temel sorunların çözümünün seçimle ilgisi elbette vardır ama sadece seçimle değil… Önce ne olduklarını tespit etmek gerekir. Türkiye, geride kalan 15 yılda birçok alanda ilerleme kaydetti, gelişti ama yapısal sorunlarını çözmekte başarılı olamadı.