Şiddete karşı sınav yarım notla geçilmez
Bazı sansasyonel olaylar kendimizle ilgili tarif ve tanımları yenilemeye imkan sunuyor. Ezberden kanaatlerin gözden geçirilmesine ve aslında netleşmesine vesile oluyor. İnsancıl mıyız, yardımsever miyiz, fikre ve düşünceye saygılı mıyız ya da misafirperver miyiz?
Sair zamanlarda nutka dönüştürdüğümüz hasletlerimiz gerçekte ne kadar övgüye değer? Bunu anlamak için tatsız olaylara karşı sergilenen tarza, tavra ve sonrasında neler yaptığımıza bakmak faydalı görünüyor.
Bu gözle, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan ve bir adım daha ileri gidilse lince dönüşecek saldırıdan geriye kalanlara bakalım. Bakalım da kendimizle övünmek yerine başımızı iki elimizin arasına almaya bir bahane yaratalım.
Saldırının yaşandığı ilk anda “gele gele buraya kadar mı geldik” diye kederlenirken, yazık ki daha gerileyecek seviyemiz olduğu gördük. Nasıl gördük? Özetleyecek olursak bazıları mealen bazıları da alenen şunu söyledi: Tasvip etmeyiz ama… Bazı insanlar kendileri gibi düşünmeyenlere tepkisini böyle yollarla gösterebilir ve bu tarafı da anlayışla karşılanmalıdır. Yani, “ihkak-ı hak”a fetvayı verip geçtiler.