Sorana söyleyebilmek

Herhangi bir meseleyi görmek ve konuşmak kadar, bunu çözebilmenin yolunu da göstermek ve bulmak zorundayız. Kabul etmek lazım ki böyle bir kabiliyet bizim nasibimize pek rastgelmez. Sözün şehveti, taraftar olmanın heyecanı çoğu kez ortadaki problemi ikinci plana iter, neticede devran eskisi gibi dönmeye devam eder.

Çok konuşup bir arpa boyu yol gidemediğimiz sayısız vak’a bunun şahididir. Nitekim, Kızılay üzerinden başlayan tartışmanın akıbeti de o noktaya gitmek üzeredir. Olup bitenlerden çıkacak mesaj, insanların zihninde itibarlı yere oturmuş olan vakıf ve yardım derneği gibi kurumların, içinde bulundukları yozlaşma halini sorgulamaktır. Bizatihi bu kurumların kendi hal ve gidişlerini, kamu kaynaklarına ilgilerini ve en nihayet bağış ve yardım gibi çok değerli kavramlarla kurdukları sorumsuz ilişkileri gözden geçirmektir. Gözden geçirmek şöyle dursun bunu doğal ve ahlaki sınırlara çekebilmektir. Başta, tartışmalardan en uzak kalması gereken kurum Kızılay olmak üzere birçok kurum tatsız sinyaller veriyor. Kanuni sınırların bile ötesinde titiz ve şeffaf olması 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hızlı ve seri kararla bile iyileşmeyen bir yatırım ortamı 21 Nisan 2025 | 124 Okunma Hatada ısrar için daha ne kadar kaynak var? 19 Nisan 2025 | 358 Okunma Beşir Hoca’nın gözünden yakın siyasi tarih 17 Nisan 2025 | 571 Okunma Millet, İmamoğlu hakkındaki iddialara niye inanmadı? 14 Nisan 2025 | 5.823 Okunma Biraz da olup bitenlerin maliyetini konuşalım 12 Nisan 2025 | 206 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu