Şu bizim “derin” mesele

Bir ülkenin seviyesizliğe, kalitesizliğe, boşboğazlığa, ben yaptım olduculuğa, palavracılığa, tutarsızlığa vesaire mahkûm olmasından daha vahimi bütün bu değersizliklerin dünyada da prim yapıyor oluşudur.

Tam bugün olduğu gibi… İçeride neyi tartışıyoruz? Bir CHP’linin Cumhurbaşkanı’na gidip icazet ve destek aldığına dair iddianın sefaletini. Duyuruluşu bir garabet, sahiplenilişi başka garabet; gazeteciliği felaket, siyaseti ise felaketfersa. . . Olup bitenler ve vak’anın seyri insana umutsuzca “of” dedirtiyor. Gele gele buraya mı geldik? Böyle bir hikayenin inanılır bulunmasına mı yoksa ortaya saçılan rivayet silsilesinin acınası haline mi eyvah edelim?  Gele gele buraya geldik diye hayıflanıyoruz ama zaten gelmemiş miydik? Sanki, ülkenin bir kalite standardı vardı da bazı laflar siyasete yakışmaz, bazı laflar medyada konuşulmaz, bazı sözler akademinin diline zinhar dolanmaz mıydı? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Al depremdeki halimizi vur diğer hallerimize... 28 Nisan 2025 | 205 Okunma Depreme karşı çaresizliğimizin sorumlusu kim? 26 Nisan 2025 | 132 Okunma İstanbul’un deprem gerçeği: Allah beterinden saklasın! 24 Nisan 2025 | 88 Okunma Hızlı ve seri kararla bile iyileşmeyen bir yatırım ortamı 21 Nisan 2025 | 125 Okunma Hatada ısrar için daha ne kadar kaynak var? 19 Nisan 2025 | 362 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu