Şu bizim “derin” mesele

Bir ülkenin seviyesizliğe, kalitesizliğe, boşboğazlığa, ben yaptım olduculuğa, palavracılığa, tutarsızlığa vesaire mahkûm olmasından daha vahimi bütün bu değersizliklerin dünyada da prim yapıyor oluşudur.

Tam bugün olduğu gibi… İçeride neyi tartışıyoruz? Bir CHP’linin Cumhurbaşkanı’na gidip icazet ve destek aldığına dair iddianın sefaletini. Duyuruluşu bir garabet, sahiplenilişi başka garabet; gazeteciliği felaket, siyaseti ise felaketfersa. . . Olup bitenler ve vak’anın seyri insana umutsuzca “of” dedirtiyor. Gele gele buraya mı geldik? Böyle bir hikayenin inanılır bulunmasına mı yoksa ortaya saçılan rivayet silsilesinin acınası haline mi eyvah edelim?  Gele gele buraya geldik diye hayıflanıyoruz ama zaten gelmemiş miydik? Sanki, ülkenin bir kalite standardı vardı da bazı laflar siyasete yakışmaz, bazı laflar medyada konuşulmaz, bazı sözler akademinin diline zinhar dolanmaz mıydı? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kargaşaya ‘mecbur’ ve ‘bağımlı’ bir ülke 21 Kasım 2024 | 129 Okunma Psikolojik üstünlük el değiştiriyor 18 Kasım 2024 | 2.439 Okunma Erdoğan CHP’ye niye kendi zayıf tarafından yükleniyor? 16 Kasım 2024 | 375 Okunma Kötü yönetimin iyi yönetim zannedilmesinin sırları 14 Kasım 2024 | 224 Okunma Erdoğan’la Bahçeli arasında ne oldu? Ne olur? 11 Kasım 2024 | 1.397 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar