Varil bombası altında…

Suriyeli göçmenler bahsinde baştan beri iki farklı görüş çarpışıyor, malum. Bir kısım ülkelerinde yaşayamaz hale gelen milyonlarca insanın Türkiye’de ağırlanmasının bir insanlık görevi olduğunu, bir kısım da -ki bunlar çoğunlukta- bir an önce geri gönderilmeleri gerektiğini söylüyor.

İktidar ise, uzun bir süre ensar/muhacir benzetmesinden hareketle insanlık görevi pozisyonunu savunuyordu. Sonra bu pozisyon zayıfladı ve bilindiği gibi “Açarız kapıları göndeririz Avrupa’ya” tehdidi sık tekrarlanmaya başladı.

Bu mesele Barış Pınarı harekatını sonlandıran Ankara ve Soçi mutabakatlarının da öncelikli müzakere maddesiydi. Yani ABD ve Rusya ile Türkiye’deki Suriyelilerin geri gönderilmesi için uzun müzakereler yapıldı. Yapıldı yapılmasına ama netice alınamadı. Çünkü, Türkiye’nin göçmen yükü iki ülkenin de umurunda değildir. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kargaşaya ‘mecbur’ ve ‘bağımlı’ bir ülke 21 Kasım 2024 | 129 Okunma Psikolojik üstünlük el değiştiriyor 18 Kasım 2024 | 2.439 Okunma Erdoğan CHP’ye niye kendi zayıf tarafından yükleniyor? 16 Kasım 2024 | 375 Okunma Kötü yönetimin iyi yönetim zannedilmesinin sırları 14 Kasım 2024 | 224 Okunma Erdoğan’la Bahçeli arasında ne oldu? Ne olur? 11 Kasım 2024 | 1.397 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar