Yalnızlık ve terör vizyonumuzu kaybettirmemeli

İçine 15 Temmuz’u da alan terör öncesi ve sonrasıyla Türkiye’yi gerilime sokuyor; canımızı sıkıyor, günümüzün ve yakın geleceğimizin üzerinde bir kara bulut olarak varlığını...

İçine 15 Temmuz’u da alan terör öncesi ve sonrasıyla Türkiye’yi gerilime sokuyor; canımızı sıkıyor, günümüzün ve yakın geleceğimizin üzerinde bir kara bulut olarak varlığını hissettiriyor. Bir yandan devletin, bilhassa güvenlik kurumlarının yeniden yapılandığı ortamda kaçınılmaz olarak mücadele stresi de artıyor. Kesinlikle güvenilmez olan hatta teröre yardım ve yataklık yapan unsurlar temizlenirken aynı anda terörle mücadele ediyoruz.

Hem de hangi terörle? IŞİD ve PKK gibi dünyanın en büyük iki terör örgütünün yanı sıra, FETÖ gibi benzerine az rastlanacak sinsi ve yayılmacı bir terör örgütünden daha fazlası olan yapıya karşı savaşıyoruz. Yaşanan terör stresi bu açıdan okunduğunda meselenin ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır.

Üstelik her birinin eylemi bir diğerinin yaptığı eylemin çarpanı oluyor; o eylemin etkisini artırıyor.

***

PKK, 40 yıldır bildiğimiz örgütten farklıdır… Kuzey Suriye’de elde ettiği avantaj sayesinde uluslararası sistemden legalite kazanmış ve dolayısıyla içerideki eylemleri dünya tarafından görmezden gelinmektedir. Bu yeni durumun kestirmeden sonucu, Türkiye’nin bu örgütle mücadelede yalnız kalmasıdır.

IŞİD ise zaten Suriye ve Irak’ta dünyanın hedefinde ve zaten Avrupa’da da terör yapıyor olmaktan dolayı Türkiye’deki eylemleri kulağa şaşırtıcı gelmemektedir. Dünya, Türkiye’deki IŞİD terörü konusunda PKK’ya göre daha duyarlıdır ama hepsi o kadar.  Sonuçta onlar için Batı’ya yani Avrupa’ya daha az sıçraması bir teselli kaynağıdır. Bu dosyada da örtülü bir yalnızlık yaşamaktayız.

FETÖ ise ABD ve Avrupa’daki propaganda üstünlüğü nedeniyle apaçık 15 Temmuz deliline rağmen bırakın terör örgütü olarak tanımlanmayı, zararlı bir yapı olarak dahi yaftalanmamaktadır. Yani bir yalnızlık da burada…

Özetle, Türkiye terörle mücadelede de demokratik hukuk sistemini koruma çabasında da yalnız bırakılmıştır. 15 Temmuz’un bile Ankara’ya yönelik sempati doğurmaması sadece üzücü değil kırıcıdır da.

Bu şartlarda eldekilere bakalım…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kargaşaya ‘mecbur’ ve ‘bağımlı’ bir ülke 21 Kasım 2024 | 134 Okunma Psikolojik üstünlük el değiştiriyor 18 Kasım 2024 | 2.439 Okunma Erdoğan CHP’ye niye kendi zayıf tarafından yükleniyor? 16 Kasım 2024 | 375 Okunma Kötü yönetimin iyi yönetim zannedilmesinin sırları 14 Kasım 2024 | 224 Okunma Erdoğan’la Bahçeli arasında ne oldu? Ne olur? 11 Kasım 2024 | 1.397 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar