Yıkıldık, öldük ve aldığımız ders yine bu mu?
Özetin özeti, ortadaki tablo bize ne söylüyor? Deprem üzerine bu kadar konuşup bu kadar sonuç alamamak bir başka felaket olarak kaydedilmeli. Konuşup konuşup dağılmak ve hiçbir şeyi değiştirememek kaderimiz mi...
Özetin özeti, ortadaki tablo bize ne söylüyor? Deprem üzerine bu kadar konuşup bu kadar sonuç alamamak bir başka felaket olarak kaydedilmeli. Konuşup konuşup dağılmak ve hiçbir şeyi değiştirememek kaderimiz mi bilinmez ama kara bahtımızı eksiksiz izah ediyor. Geride kalan 40 gün, bu ülkenin neden depreme karşı duyarsız, çaresiz ve savunmasız olduğunu apaçık anlatıyor.
Depreme hazırlıklı değildik; fay hattındaki şehirler birbiri ardına yıkıldı. On binlerce insanımız hayatını kaybetti.
Deprem sonrası arama-kurtarma ve lojistikte sınıfta kaldık; kaybımız ve acımız devam ediyor. Deprem sonrasının sonrası için de hala ortada bir planımız yok. Bugün sel geliyor götürüyor, yarınlar için endişe büyüdükçe büyüyor.
Depreme karşı ülkeyi ve şehirleri hazırlıklı, dayanıklı hale getirmekle sorumlu olan siyasi ve bürokratik kadrolardan tek bir istifa yok, utanılacak halimiz daha utanılası hale geliyor. Bırakın istifayı, suçu ve sorumluluğu başkalarının üzerine atmak ortak politika halene gelmiş bulunuyor. “Depremin siyaseti olmaz” diye diye depremin sadece siyasetini yapmaya devam ediyorlar. Sadece siyasetini… Gerçeği çarpıtmak, yapılmayanları gözardı edip...