Başkanlık mimarisi
AK Parti’nin ikinci olağanüstü kongresini birkaç başlık altında değerlendirelim. Kongrenin açılışı: Genel Başkan adayı Binali Yıldırım ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun arka...
AK Parti’nin ikinci olağanüstü kongresini birkaç başlık altında değerlendirelim. Kongrenin açılışı: Genel Başkan adayı Binali Yıldırım ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun arka arkaya sahneyi dolaşıp AK Partilileri selamlaması ‘birlik’ görüntüsü adına önemliydi. AK Partililerin de Yıldırım’ı karşıladıkları gibi Davutoğlu’nu da coşkuyla karşılamaları bu planlamanın ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. İkinci önemli nokta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası için yazılan ‘Dombra’ şarkısının çalınması; Divan Başkanı Bekir Bozdağ’ın Erdoğan’ın liderliği vurgusuydu. Bu, yeni dönemin aslında yeni bir ‘Erdoğan dönemi’, başka bir deyişle ‘başkanlık dönemi’ olduğunun göstergesi. Davutoğlu’nun konuşması: Davutoğlu, görevi aldığı ilk olağanüstü kongredeki ‘vefa’ vurgusunu yeniden yaptı, AK Parti’nin kurucu ilkelerinin altını yeniden çizdi. Görevden ayrılmasına ilişkin ‘hiçbirşey olmamış’ gibi yapmadı; aksine sorunlar olduğunu, ancak AK Parti ilkelerinin ve kişisel yaklaşımının sorunları krize dönüşmeden çözebildiğini ortaya koydu. AK Parti kadrolarından ve seçmenlerinden helallik ve şahitlik aldı; bir anlamda dönemini ibra etti. İyi karşılanmıştı, iyi uğurlandı. Yıldırım’ın konuşması: Yıldırım da Bozdağ gibi konuşmasına ‘liderlik’ vurgusuyla başladı; Davutoğlu’na da teşekkür etti; ağırlıkla bakanlık dönemine atıfla ‘icraatçı’ mesajlar verdi. Bu sırada yaşadığı ses kısıklığına da Başbakan’ın eşi Dr. Sare Davutoğlu çare oldu. Yıldırım, ses kısıklığı üzerine “Laf üstüne laf değil taş üstüne taş koyma zamanı” esprisiyle konuşmasını bitirmeye hazırlanırken, Sare Davutoğlu’nun önerisiyle hazırlanan bitki çayını içti ve sözlerine devam etti.