CHP kampanyası ve ‘reklamcı aklı’
CHP, referandum için ‘pozitif mesajlı hayır kampanyası’ yapacak. Bunun işaretleri görülmeye başlandı. Şu sözler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait: “Evet...
CHP, referandum için ‘pozitif mesajlı hayır kampanyası’ yapacak.
Bunun işaretleri görülmeye başlandı.
Şu sözler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait:
“Evet çıkması Türkiye’yi ateşe atar. Türkiye’nin bölünmesi söz konusu olabilir. Halk iç savaştan mı, yoksa barıştan mı yana?” (28 Ekim 2016),
“Türkiye'yi ortaçağ karanlığına sürükleyecekler.” (8 Ocak 2017)
“Bu Türkiye’yi felakete götürür.” (15 Şubat 2017)
Bugünlerde hem Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarında hem de CHP’nin yaklaşımında değişim gözleniyor.
CHP, anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gitmedi; ‘tek adamlık’ eleştirisi yerine ‘mesele Erdoğan meselesi değil’ denilmeye başlandı; ‘felaket, kaos, iç savaş’ söylemini unutturma çabası gözleniyor…
Pozitif, geçmişe takılmayan, geleceğe odaklanan ve ‘umut’ vaat eden bir strateji.
TV ve radyolarda buna ilişkin değerlendirmem sorulunca, “CHP açısından akıllıca, siyaset için de olumlu bir gelişme” demiştim.
Çünkü siyasi reklamcıların üç altın öğüdü vardır:
- Seçmen düne değil, yarına oy verir.
- Oy umut için verilir.
- Negatif kampanya yapan kaybeder.
Ama şunu da ekledim: “Bu bir reklamcı aklıysa, CHP’nin siyasi aklı değilse ne CHP’ye ne de siyasete yarar.”
Durum, Hürriyet’te çıkan haberle netleşti: CHP, 16 Nisan’a kadar olan süreçte birden fazla reklamcı ile kampanya yapacak. Ana stratejiye de, 1988 yılında Şili’de Pinochet’nin kaybettiği referandum sürecini anlatan ‘No’ adlı film ilham vermiş. Filmde, ‘hayır’ diyen muhalefetin, pozitif mesajlarla kazanmasını sağlayan reklamcı René Saavedra’nin yöntemi benimsenmiş. (Pablo Larrain’in senarist ve yönetmen olarak imza attığı 2012 yapımı filmde Türk izleyicisinin tanıdığı Richard Dreyfuss da rol almıştı.)
Filmi izlemiştim, ancak arka planı hakkında bilgim yoktu.