Whatsapp trolleri devreye sokuldu
90’ların sonu ve 2000’lerin başında, sosyal medya henüz yaygınlaşmamışken, Türkiye’nin geçirdiği kritik süreçlerde e-posta yağmurları gelirdi gazetecilere. 28 Şubat döneminde...
90’ların sonu ve 2000’lerin başında, sosyal medya henüz yaygınlaşmamışken, Türkiye’nin geçirdiği kritik süreçlerde e-posta yağmurları gelirdi gazetecilere.
28 Şubat döneminde ‘gericilerin ülkeyi karanlığa sürüklediği’ne, ‘şeriatçıların silahlandığı’na, ‘tek güvencenin ordu olduğu’na, ‘ülkenin dünyadan koptuğu’na, ‘yolsuzlukların başını alıp gittiği’ne dair kopyala/yapıştır mektuplardı bunlar.
Bir kısmı da aksine ‘daha fazla şeriat’ isteyen, ‘şiddeti’ savunan mektuplar…
Ortalama zeka ve deneyimle, metinlerin ‘mesaj’ kısımları farklı olsa da, gövdesinin neredeyse aynı elden çıkmış olduğunu anlamak mümkündü. Öyle ki, çoğunun ‘sonradan öğrenilmiş Türkçe’ ile yazıldığı açıkça anlaşılabiliyordu.
2000’lerin ortalarında ‘ergenekon’ mektupları izledi bunu. Gizli kaydedilmiş konuşmalar, çoğu bilgisayarda oluşturulmuş ‘belge’ler, ‘tape’ler, eylem planları…
İktidara ve devlet kurumlarına yönelik ifşaat ve suçlamaları, bunlara karşı tepkiyi şiddetlendirecek sözde ‘karşıt’ yayınlar izliyordu.
Sadece bunları yaymak için kurulmuş internet siteleri bile vardı.
Aynı sistem, Gezi sürecinde de kullanıldı, 17/25 Aralık sürecinde de…
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde de…
Türkiye’ye zarar veren her sürecin sonunda kesilir bu mektuplar.
Sonra yeniden başlar ve biz gazeteciler e-posta kutularımızdaki ‘spam’ dosyasına gelen bu tür mektuplardan yeni bir sürecin başladığını anlarız!
Bir süredir benzer mektuplar tekrar gelmeye başladı.