Yüzde 1.5 değil yüzde 10’dan fazla
Önceki günkü ihraçlar, istifalar ve YAŞ kararları öncesi, Genelkurmay’ın personel sayısını en son 2 Temmuz 2016’da açıklamıştı. Buna göre TSK’da 358’i general ve amiral, 39 bin...
Önceki günkü ihraçlar, istifalar ve YAŞ kararları öncesi, Genelkurmay’ın personel sayısını en son 2 Temmuz 2016’da açıklamıştı. Buna göre TSK’da 358’i general ve amiral, 39 bin 287’si subay, 96 bin 391’i ise astsubay olmak üzere 570 bin 111 personel görev yapıyor.
Genelkurmay, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin son açıklamasında “Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine 8 bin 651 personel katıldı” rakamını verdikten sonra, bunlardan 1676’sının erbaş ve er, 1214’ünün ise askeri öğrenci olduğunu belirterek, “bu rakamın ordunun yüzde 1,5’una denk geldiği, dolayısıyla Silahlı Kuvvetler’in kâhir ekseriyetinin bu hâin girişime şiddetle karşı bulunduğunu” vurguladı.
Ordunun kahir ekseriyetinin bu hain girişime şiddetle karşı olduğuna kimsenin şüphesi yok. Tankların önüne göğüslerini siper edenlerin ve iki haftadır meydanları dolduran milyonlarca kişinin TSK’ya da Mehmetçik’e de sahip çıkması bunun kanıtı.
Rahatsızlık yaratan bu ‘yüzde 1.5’ vurgusu.
Neden?
Orduda emir komuta zincirinden doğan bir doğal ‘niteliksel ağırlık’ var. Yani yüzbinlerce er ve erbaşın, general, amiral, subay ve astsubaylarla kıyaslanması doğru değil.
General/amiral oranına bakıldığında;
Kara, hava ve deniz komutanlıklarında 325 general ve amiral var. Jandarma (32) ve Sahil Güvenlik’tekilerin (1) dışında sadece bu üç kuvvet komutanlığından 149 ihraç oldu YAŞ öncesi. Bu da yüzde 40’ın üzerinde bir oran. Ve bunlarla sınırlı kalmayacağı düşünüldüğünde general ve amirallerde ihraç oranının yüzde 50’yi geçeceği söylenebilir.
Subay oranına bakıldığında;
Darbe girişimine katılan 8.651 askerden er ve öğrencileri çıkarınca, geriye 5.761 subay ve astsubay kalıyor.