‘Öteki’ İle Yaşamak
Bugün toplumdaki en büyük sorun insanlarımız arasında her geçen gün artan kamplaşmadır. Yaşadığımız sıkıntıların temelinde ayrışma tehlikesi var. Birbirimizi dinlemiyor, problemlerin...
Bugün toplumdaki en büyük sorun insanlarımız arasında her geçen gün artan kamplaşmadır. Yaşadığımız sıkıntıların temelinde ayrışma tehlikesi var. Birbirimizi dinlemiyor, problemlerin doğru zeminde tartışılmasını sağlayamıyoruz. Herkes şüpheye yer bırakmayacak(!) şekilde kendisinin kusursuz olduğuna inanıyor. Bugünkü toplumsal huzursuzluğumuz işte bütün bu sıkıntılardan kaynaklanıyor. Sinirlerimiz gergin. Birçok kimse kendisini bir mahalleye ait hissediyor. Karşı mahalleye salvolar yaparak kendi mahallesinde statü kazanacağını veya statüsünü koruyacağını düşünüyor. Doğruyu aramak, toplumsal faydaya ulaşmak, birbirimizi anlamaya çalışmak gibi çabalar beyhude girişimler olarak görülüyor. Aramızdaki çizgiler böylesine kalın ve hoyratça çizildiği için de farklı düşünceler arasında geçişkenlik ortadan kalkıyor. Bu da toplumda duraklamayı hatta gerilemeyi beraberinde getiriyor. Bu durum gelişerek değişmeyi engelliyor. Özgür düşünmeyi sınırlandırıyor.
İşte zaman içinde çeşitli yazılarımızda da dile getirdiğimiz bu kamplaşma tehdidi, aşağıda detaylarını vereceğimiz araştırmayla birlikte maalesef bir kere daha teyit edilmiş oldu.
Bilgi Üniversitesi tarafından TÜBİTAK desteğiyle Nisan-Mayıs 2017’de Türkiye’nin 18 ilinde 18-29 yaş aralığındaki gençleri temsil eden 1224 gençle yüz yüze anketler yapılmış. Araştırmanın konusu “Diğeri ile Karşılaşmada Ötekileştirme/meyi Anlamak: Türkiye’de Gençlerle Empati ve Eşitliği Tartışmak” olarak belirlenmiş. Bu çalışmada gerçekten çok ilginç ve toplum için korkutucu sonuçlar elde edilmiş. Mesela her 100 gençten 90’ı gelecekte kızlarının ‘öteki’ ile evlenmesine karşı olduğunu söylemiş. ‘Öteki’ni komşu olarak istemeyen ve ona iş vermeyeceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 80’i buluyormuş. Çocuklarının “öteki çocukla” arkadaşlık yapmasına izin