Akıntıya Karşı Müzikte nereden nereye – 4
Bu yazı dizisi içinde kendi müziğimizin tarih boyunca geçirdiği merhalelere işaret etmeye çalıştık.
Bu yazı dizisi içinde kendi müziğimizin tarih boyunca geçirdiği merhalelere işaret etmeye çalıştık. Klasik Türk Musikisi XIX. asırda belki de en yüksek seviyeye ulaştı; çok önemli bestekârlar yetişti. Osmanlı Devleti güneşin batışı gibi ağır ağır sönerken musikide bu yükseliş nasıl izah edilmeli? Bu konuyu işin uzmanlarına bırakalım.
Ancak şurasını unutmayalım ki batan güneşin son huzmeleri Cumhuriyet Türkiyesi’nde de etkisini sürdürmüştür. Alaturka müziğin radyolarda yasaklanmasına; Batı müziğinin eğitimde esas alınmasına rağmen. Tek bir icracı örnek verilecek olsa merhum Bekir Sıdkı Sezgin’in müktesebatı kâfidir.
Nihayet “Kuğunun Son Şarkısı” son kuşak bestekârları ile sona erdi. Bazı isimler sayıyor ve vefat tarihlerini veriyorum:
Alaeddin Yavaşça (Ömrü uzun olsun, hayattadır), Şekip Ayhan Özışık (1981), Arif Sami Toker (1997), Yıldırım Gürses (2000), Yusuf Nalkesen (2003), Selahattin İçli (2006), Avni Anıl (2008), Ercüment Berker (2009), Erol Sayan (Hayatta) ve elbette başka isimler.