Akıntıya karşı tüketim tapınakları

Satılacak malı ışıltılı büyüsü ile bire bin gösteren “vitrin” bize Batı’dan gelmiştir. Bizim dükkânların açılır-kapanır ahşap kepengi vardır. Akordeon misali kepengi vardır. Akordeon misali kepengi açarsın, önündeki tezgaha malları dizer müşteri beklersin.

Satılacak malı ışıltılı büyüsü ile bire bin gösteren “vitrin” bize Batı’dan gelmiştir. Bizim dükkânların açılır-kapanır ahşap kepengi vardır. Akordeon misali kepengi açarsın, önündeki tezgaha malları dizer müşteri beklersin. Çarşı’nın gece hayatı yoktur, akşam ezanının önü sıra dükkânlar kapanır.

(Diyeceksiniz ki Mustafa Kutlu yine bize eski günlerden bahsediyor. Elbette. Hususen bunu yapıyorum. Yeni bir hikâye yazacak isek eski günleri inşa eden ilkelerden ders almalıyız. İlkeleri tespit etmeden bugünü anlayamaz, yarına bakamayız. Dijital teknoloji ile yarını kurmak isteyenler kapitalizmin “ağ”ına düşmekten öte gidemez.)

Gün sabah ezanı ile başlar. Esnaf, zenaatkâr, tüccar namazı camide cemaatla kıldıktan sonra Besmele ile dükkânını açar, önce çırak, kalfa veya bizzat mal sahibi tarafından dükkânın önü sulanıp süpürülür.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Vitrinde yemek 20 Kasım 2024 | 130 Okunma Teknoloji yahut konfor 13 Kasım 2024 | 144 Okunma Kaleme veda 06 Kasım 2024 | 402 Okunma Ha savunma ha tarım 30 Ekim 2024 | 255 Okunma Rüzgârı kesilen bayrak 25 Eylül 2024 | 243 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar