Bahçeli ev
Bir Erzincanlı olarak irili ufaklı pek çok deprem yaşadım. Bunların ekserisi bir bahçeli evde geçti. Erzincan büyük depremin ardından sanki kâğıt üzerinde planlanmış gibi bütün sokakları...
Bir Erzincanlı olarak irili ufaklı pek çok deprem yaşadım.
Bunların ekserisi bir bahçeli evde geçti.
Erzincan büyük depremin ardından sanki kâğıt üzerinde planlanmış gibi bütün sokakları birbirini doksan derece keser biçimde inşa edilmiş idi. Bu evler duvarları, malzemesi dışarıdan getirilip, orada monte edilen bir nevi dayanıklı prefabrik yapılardan oluşuyordu. Aradan neredeyse elli yıl geçti, iyi bakılan bu evler hâlâ ayakta ve hâlâ içinde oturanlar var.
Tek katlı oldukları için bu evlerin sıralandığı sokaklar çok geçmeden meyve ağaçları ile donandı. Öyle ki, hemen her ev, eğer biraz zahmet çekiyor, ekip sulamayı becerebiliyorsa meyvesini, sebzesini kendi bahçesinden çıkarıyordu.
Şehirden ayrılıp, şöyle tepelere doğru tırmandığınızda, aşağıda dümdüz uzanan ovanın içinde büyük bir yeşillik görürdünüz. Evlerin kırmızı kiremitli çatıları bu yeşillerin arasında nar çiçekleri gibi parıldardı.
Zamanla boş arsalara beton, lakin iki-üç katlı evler de yapıldı.