Bekleyin! Biz de bekliyoruz!
O tozu dumana katıp gelen var ya!Hani göz gözü görmez olduğunda.Her yanı karanlık bir bulut sardığında!Nasıl bir bulut olmalı ki, kızıldan karaya; yaprak yeşilinden zehir yeşiline dönüyor.
Ardından bir deli rüzgâr! Rüzgâr ama nasıl bir rüzgâr? Rüzgâr değil bu bir hışım. Fırtınayı geçmiş boraya dönmüş. Hortum, tayfun derken sıfatlar yetmiyor. Canboğazda düğümlenirken, dil-diş kilitleniyor.
Derken bütün bunları.
Çeri-çöpü, meyveyi-yaprağı, dalı-gövdeyi kökünden sökülen ağaçları, un-ufak olan koca kayaları; kaya da neymiş, başı göğe değen dağları.
Vitrinde yemek
20 Kasım 2024 | 130 Okunma
Teknoloji yahut konfor
13 Kasım 2024 | 144 Okunma
Kaleme veda
06 Kasım 2024 | 402 Okunma
Ha savunma ha tarım
30 Ekim 2024 | 255 Okunma
Rüzgârı kesilen bayrak
25 Eylül 2024 | 243 Okunma
TÜM YAZILARI