Şehir, kültür ve sanat (2)
Geçen sezon “O Ses Türkiye” yarışmasında sakallı, yakışıklı bir “gassal” finale kaldı. Eşi çarşaflı idi. Muhtevası tamamen İslami olan “Rep” şarkılar söyledi....
Geçen sezon “O Ses Türkiye” yarışmasında sakallı, yakışıklı bir “gassal” finale kaldı. Eşi çarşaflı idi. Muhtevası tamamen İslami olan “Rep” şarkılar söyledi. Sözleri kendine aitti. Bu arkadaşım hüviyeti ile finale gelmesi hem jürinin hem izleyicilerin takdirini kazanması nasıl yorumlanacak?
Şöyle: İşini iyi yapıyorsan mesele yok.
Ancak hadiseye toplumsal açıdan yaklaşırsak yorum zorlaşır. Yani nedir?
İsmail Kara’nın son kitabının adını analım: Müslüman Kalarak Avrupalı Olmak (Dergâh Yayınları). Kitap mutlaka okunmalı bakalım hoca bu konuda ne diyor?
Geçen yine “Kültür ve Sanat” üzerine yazdığım bir yazıda “Tarım Toplumu”ndan bahsetmiş, özellikle musikiyi yorumlamıştım.
Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de, tarım maalesef ihmal edilmiş (Şimdilerde farkına varılarak milli tarım hamlesi yapılıyor). Artan nüfus, ulaşım ve iletişim ağlarının imkanları bu nüfusu massedecek ne sanayi ne de başka imkan vardı.