Talim-terbiye
“Talim-Terbiye” her ne kadar “eğitim-öğretim” kelimeleriyle karşılandıysa da bakanlıkta hâlâ bir önemli dairenin adıdır. Nedir peki?Eğitim: 1. Eğitmek işi, terbiye. 2. Tahsil ve terbiye, maarif...
“Talim-Terbiye” her ne kadar “eğitim-öğretim” kelimeleriyle karşılandıysa da bakanlıkta hâlâ bir önemli dairenin adıdır. Nedir peki?
Eğitim: 1. Eğitmek işi, terbiye. 2. Tahsil ve terbiye, maarif, talim gibi mânaları karşılayacak şekilde kullanılmaktadır.
Öğretim: 1. Öğretmek fiili, tedris. 2. Bir işi öğrenmek veya bir işe alışmak için yapılan çalışma, talim. 3. Tahsil kademelerinden her biri, talim. (D. Mehmet Doğan, Büyük Türkçe Sözlük).
Kelimelerin kökünde dinî bir muhteva bulunuyor. “Eğitim şart” dediğimizde, esasen “din eğitimi”ni öne almalıyız. Böylece “Ahlâk Nizamı”nın temeli atılmış, çatısı çatılmış olacak.
Bu bahiste sözü İsmail Kara’ya bırakıyorum:
“Bugün çok dar bir anlamda, büyük ölçüde sade-düz (ve bir miktar ideolojik yani dar) bilgi aktarımı ile sınırlı olarak kullandığımız din eğitiminin tarihteki karşılığı taleb-i ilmdir yani ilim talebi. Medrese talebelerine talebe-i ulûm denilmesi de bununla alakalı. Taleb-i ilm herhalde bir terim olarak ilk defa hadis dinlemek, öğrenmek, yazmak, hıfzetmek için yapılan çalışmaları ve seferleri anlatmak için kullanılmıştır.