Dindarlar İstanbul Sözleşmesi’ne niçin kör, sağır ve dilsiz?
“Şeytanın en büyük zaferi” olarak nitelendirdiğim, aile ve gelecek nesillerin yok olmasına sebep olabilecek bir içeriğe sahip olan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olarak koskoca bir Türkiye adeta üç maymunu...
“Şeytanın en büyük zaferi” olarak nitelendirdiğim, aile ve gelecek nesillerin yok olmasına sebep olabilecek bir içeriğe sahip olan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olarak koskoca bir Türkiye adeta üç maymunu oynuyor.
Peki, sessizliğin temelinde ne yatıyor olabilir?
Toplumun bir kesiminin bu sözleşmenin içeriğine karşı kör, sağır ve dilsiz oluşunu anlayabiliyorum. Çünkü onlar zaten böyle bir toplumu hayal ediyorlar. Hayal ettikleri toplumda bu sözleşme sayesinde yavaş yavaş oluşmaya başladı. Eteklerinin sevinçten adeta zil çalmasının sebebi bu yüzden...
Peki, adına “muhafazakâr”, “dindar”, “İslamcı”, “tarikat”, “cemaat” ve benzeri kelimeler verilen toplumun diğer kesimi niçin sağır, dilsiz ve kör?
Toplumun kahir ekseriyetini oluşturan ve “Müslüman” olarak nitelenen kesim niçin üç maymunu kıskandıracak şekilde “görmedim, bilmiyorum, duymadım” oyunu oynuyor?
Normal şartlar altında İstanbul Sözleşmesi gibi bir sözleşme karşısında kıyametleri koparması gerekenler niçin ortalarda gözükmüyorlar?