Dini suiistimal etmenin zirve noktasındayız…
Maalesef dini ve dindarlığı çıkarlarımıza alet etmede son hızla mesafe alıyoruz. Bunun sonu nereye gider bilmiyorum ama bugün geldiğimiz nokta son derece irrite edici.Tartışmalar daha geçtiğimiz haftadan...
Maalesef dini ve dindarlığı çıkarlarımıza alet etmede son hızla mesafe alıyoruz. Bunun sonu nereye gider bilmiyorum ama bugün geldiğimiz nokta son derece irrite edici.
Tartışmalar daha geçtiğimiz haftadan başladı. İki medya patronunun evlatlarının nikahı için Boğaz’ın incisi niteliğinde olan ve tarihi bir eser olan Çırağan Sarayı’nın denize bakan kısmına prefabrik bir bahçe hazırlandı.
Normal şartlar altında Boğaz’da yer alan tarihi eser niteliğindeki yapılara bir çivi bile çakılmasına izin verilmezken Çırağan Sarayı’nın eşsiz güzelliğini alt üst eden bir garabete göz yumulması bütün İstanbulluların tepkisini çektiği gibi vicdanlara derin bir sızı bıraktı.
Tam bu garabete yanarken, eyvah ederken asıl garabeti henüz yaşamadığımızı nereden bilebilirdik ki…
Türkiye’nin en zengin iki ailesinin düğünü olarak yapılan merasimde her şey büyük şatafat içinde hazırlanmıştı. Yemek menüsünden tutun da gelin hanımın gelinliğine varıncaya kadar her şey en pahalısı ve en gösterişlisinden seçilmişti.
İsrafın üst boyutlarda yaşandığı bir düğün merasimi icra ediliyordu.