Erken kanı

Maç başlayalı henüz dört dakika olmuştu. Geçen bu kısa sürede içimden “Vay be! Başakşehir’e bak. Avrupalı gibi oynuyor” diye geçiriyordum, sakin oynayan turuncu formalıların paslarını izlerken.

İlk golden sonra geçen on dakikada bu kez kafamda “Atamah’ın yerine transferi ilk açıklanan Chedjou sakatlanmayıp sahada olsaydı o gol yine olur muydu?” sorusu döndü durdu.

On altıncı dakikada Volkan Babacan frikikten yediği kolay golden sonra, futbolda erken kanıya varmamak gerektiğini bir kez daha tecrübe ettim. Fakat buna karşın ilk kırk beş dakikanın genelinde oynanan oyunun karşılığı tabelada yazan olmamalıydı. İnancım bu.

Elbette biliyorum, futbol adil bir oyun değil. Kimbilir belki de adil olan budur. Başakşehir’in övdüğümüz akılcılığını, yıllardır kesintisiz şekilde sürdüren, koca koca laflar üretmeden gösterişsiz şekilde yapan bir Avrupa kulübünün, ortalama bir oyunla skoru almasıdır adil olan! Üstelik bu Başakşehir’in geliştiği gerçeğini de gölgelemez.