Umutsuzluk
Galatasaray maçlarında taktik bir eleştiri getirmek artık manasız! Çünkü sahada ne yapılıyorsa, bir plan dahilinde yapıldığı izlenimi vermiyor. Oynayanlar birbirine seslenerek, kaşla gözle arkadaşını...
Galatasaray maçlarında taktik bir eleştiri getirmek artık manasız! Çünkü sahada ne yapılıyorsa, bir plan dahilinde yapıldığı izlenimi vermiyor. Oynayanlar birbirine seslenerek, kaşla gözle arkadaşını uyararak hareketlendiriyor. Neredeyse el yordamıyla oynuyorlar. Futbolcular içerde oynuyormuş gibi hissedebilir, ama dışarıdan görüntü bu. 40’ıncı dakika buna güzel bir örnek. Oyunu kurarlarken Donk, iki stoperin arasına yerleşerek üçlü savunmaya döndü. Acaba sakatlanan Chedjou’nun yerine giren Donk’la birlikte “sistem de değişti mi” derken, iki dakika sonra aynı Donk oyun kurulurken bu sefer aldı başını ileri gitti. O an futbolcu ne hissediyorsa öyle davranıyor! Böyle olunca Bilal’in bir-iki şutunda kaleci iyi oynayınca üretemiyorsun. Mustafa Denizli’ye Galatasaray’da görev almadan önce “Gönderilecekler listesinden” on bir kurun desek, dün Gaziantepspor karşısına çıkana yakın bir kadro kurardı kesin. Şartlar zorlamasa bu on biri de yan yana dizmedi. Ancak bu kadar kötü oynamaları şaşırtıcı!