Ruhu pas tutmuşlar
İKTİDARA muhalefet etmek adına ülkemizi işgale kalkan güçlerle yatağa giren örgüt- sivil toplum kuruluşu ve politikacılardan, yıllarca antiemperyalizm masalıyla gençlerin zihnini iğfal eden ama geldikleri nokta...
İKTİDARA muhalefet etmek adına ülkemizi işgale kalkan güçlerle yatağa giren örgüt- sivil toplum kuruluşu ve politikacılardan, yıllarca antiemperyalizm masalıyla gençlerin zihnini iğfal eden ama geldikleri nokta itibariyle emperyalizmin ağababası olan Amerika’nın safında asker olan solculara, Atilla İlhan’ın tabiriyle “Batı’nın manevi ajanı” olan aydınlardan, pavyon şarkıcılarının keyfiyetinden öte keyfiyeti olmayan sanatçılara kadar, sistemin kuruluş dönemlerinde köşebaşını tutarak kök salmış ve “bu ülkenin tarihiyle, inancıyla, ruhu ve milletiyle hiç bir aidiyet noktası olmayan” kişilerin maskelerini düşürerek, bunları tarihin çöplüğüne yollayacak bir geçiş dönemini yaşıyoruz.
Dış politikada ve uzun bir zamandır dış politikanın belirlediği iç politikada yaşanan tartışmalar, kişi ve kurumların yaptıklarıyla tabiri caizse “geçiş sürecinde” kimin hangi noktada durduğu ve kıratını göstermesi bakımından kıymetlidir.
Sarrafın mihenk taşı, cevherin kıymetini belirlemesini sağlar. İnsan, yaptıklarının toplamıdır. Bütün tezahürleriyle insanın kıymetini tayin edecek şey, yani mihenk noktası ise İslamdır. İslama nispetle ortaya konulmuş olan bir dünya görüşü...
Amerika’nın vize yasağını, Amerikanın dayatmalarına boyun eğmeyen iktidara kesmeye kalkan muhalefet partileri, Papazın kıydığı nikahı çağdaşlık sembolü görüp Müftünün kıydığı nikahı gericilik gören aydın-sanatçı maskeli yobazları, ana okulundan üniversiteye kadar çocukların eğitiminin her safhasını rahip ve rahibelerin gözetiminde veren ve bunu gururla savunan Batı ülkelerini öve öve bitiremeyen ama bizim sıbyan mekteplerini yalan ve iftiralarla kapatmaya kalkan gazetecileri, Ordumuz savaştayken savaştığı güçlerin sözcülüğüne soyunan siyasileriyle kimin hangi safta durduğunu hangi kıratta olduğunu görmek zorundayız.
Altın olana verilen değer ile, paslı tenekenin aynı olması düşünülemez. Ruhu pas tutanın bedeni de çürür.
Ruhu ve bedeni pas tutmuş ve etrafına zehir saçar hale gelmiş olanları, cemiyeti korumak adına temizlemek ise zarurettendir. Bu olmazsa vücut zehirlenir ve tetanozdan çürür gider.