Müslümanların Sorunu ve Türkiye’nin Görevi
Müslümanlar arasında kol gezen çok sayıda virüs var. Cahillik, adaletsizlik, tembellik, korkaklık ve plansızlık gibi hastalıklar bünyemizi sarmış durumda. Batı bize “hasta adam” diye diye hepimizi hasta etti. Hem...
Müslümanlar arasında kol gezen çok sayıda virüs var. Cahillik, adaletsizlik, tembellik, korkaklık ve plansızlık gibi hastalıklar bünyemizi sarmış durumda. Batı bize “hasta adam” diye diye hepimizi hasta etti. Hem Müslüman bireyler hem de toplumlar olarak bu hastalıklara yakalandık.
Müslüman ülkeler gayri Müslim ülkeler ile olan ilişkilerinde öğrenilmiş çaresizliğin kurbanı. Mevcut sisteme isyan eden birkaç Müslüman ülke yerle bir edilince tüm Müslümanlar çareyi susmakta ve yenilmez olarak görülen Amerika, Rusya, Avrupa, Çin vb. ülkeler ile iş birliğine gitmekte buldular.
Öyle bir hale geldik ki ortak sorunlarımız için hiçbir ortak iş yapmıyoruz. Birbirimiz ile didişip duruyoruz. Dün bizi arkadan vuruyor dediğimiz Arapların bugün yaptıkları ambargolar çok mu farklı? En önemli soru da şu ki: Bizim hiç mi suçumuz yok?
Suçumuz görevimizi yapmamak. Türkiye’nin özel bir görevi olduğuna ben de inanıyorum. Türkiye Müslümanların lideridir. Bu bir iddia değildir. Türkiye’nin kaderidir. Türkiye görevini yapsa idi bugün Afganistan, Irak ve Suriye bu durumda olmazdı.
Türkiye’nin tek görevi Müslümanları korumaktır. Gerisi hikayedir. Iraktaki Müslümanı koruyamayınca yanı başınızda boşa akan petrolü kullanamazsınız. Azerbaycan’ı koruyamayınca doğalgaz alamazsınız. Petrol zengini ümmetin petrolsüz kalan lideri konumunda isek kendimizi de sorgulamalıyız.
Türkiye savaş çıkarsın, emperyalist bir ülke olsun demiyorum. Tek isteğim bu ülkenin kendisine gerçekçi bir gözle bakması. Binlerce yıllık siyasi duruşuna bir anda son vermemesi. Türkiye’nin yeri bellidir. Hangi medeniyet ve kültürün bir parçası olduğu açıktır.