Öğretmenim Seni Nasıl Değerlendirmeli
Kaliteli eğitim Türkiye’de her kesimden insanın ortak talebidir. Kaliteli eğitimin kökeninde sadece yeni bina, akıllı tahta ve tablet olmadığını da gördük. Kaliteli eğitim kaliteli öğretmen ile olur. Bu konuda da...
Kaliteli eğitim Türkiye’de her kesimden insanın ortak talebidir. Kaliteli eğitimin kökeninde sadece yeni bina, akıllı tahta ve tablet olmadığını da gördük. Kaliteli eğitim kaliteli öğretmen ile olur. Bu konuda da hemen hemen hepimiz hemfikiriz.
Mesele şu ki; Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan yaklaşık 1 milyon öğretmene birileri çıkıp da “sizler değerlisiniz, önemli işler yapıyorsunuz ve bu iş siz istemeden olmaz” demelidir. Belki MEB bunu demek istiyor ama öğretmenler: “bu iş size rağmen olacak” mesajı alıyor. Buradaki sorun çözülmeli.
Peki nasıl çözülecek? Öğretmenlerimizi kendi hallerine mi bırakacağız? Denetlemeyecek miyiz? Performanslarını ve kalitelerini arttıracak merkezi çalışmalar hiç yapılmamalı mı? Elbette yapılmalı. Eğitimde kalite şansa bırakılamaz. Ama performans ve kaliteyi arttırmak için çalışmalar yapılırken öğretmenlerimizin onurlarını ve gururlarını zedeleyecek uygulamalardan kaçınılmalıdır. Örneğin öğrencilerin öğretmenlere not vermesi.
Ayrıca MEB teknik anlamda altından kalkamayacağı işlere girişmemelidir. 1 milyonu aşan öğretmene sınav yap. Performansını onlarca form, milyonlarca öğrenci ve veli ile değerlendir. Bu olacak iş değildir. Bütün öğretmenleri A-B-C-D gibi kategorilere ayırmak doğru değildir. Mümkün de değildir. Sınav ve performans sistemi gönüllü olmalı ve pilot uygulaması da 4 yıl boyunca mutlaka yapılmalıdır. İsteyen öğretmen süreçten geçip yeni bir unvan alabilmelidir.
Öncelikle öğretmenlerimizin temel bir sorunu bilinmeli. Okullarımızda çalışmaları ile ön plana çıkan öğretmenlerimiz ödüllendirilmiyor. Bu sorunun basit bir çözümü var. Okul idaresinin belirlediği birkaç öğretmenin çalışmaları MEB’e bağlı bir ekip tarafından ayrıntılı incelenip onlardan bazıları başarı belgesi ve maaşla ödüllendirilmeli. Bu uygulama her yıl her okulda ön plana çıkan birkaç öğretmen için yapılmalı. Basit bir uygulama ama hakkaniyet gözetildiği müddetçe performans ve kaliteyi ciddi oranda arttırır.
İkinci aşama; öğretmeni denetlemektense okul idaresini denetlemek daha kolaydır. Öğretmene yönelik değil fakat okullarımıza yönelik rehberlik amaçlı denetlemeler arttırılmalı. On yıllardır denetlenmeyen okullarımız var. MEB bu işi bir standarda bağlamalı. Mesela her okul en az dört yılda bir denetlenmeli. Öğretmeni denetlemeye ise okul müdürlüğünün talebi üzerine başlanmalı.