Sivil İtaatsizlik, HDP ve Gandi

Sivil itaatsizlik insanın adil olmayan yasalara karşı çıkmasıdır. Sokrates gibi kimi düşünürlere göre insan, kanunlar ne kadar kötü olursa olsun o kanunlara itaat etmelidir. Thoreau ve Gandi gibi düşünür ve eylemciler ise insanın yanlış yasalara karşı çıkması gerektiğini söylerler. 

Sivil itaatsizliğin artıları ve eksileri hep tartışılmıştır. Ama demokratik toplumlara özgü ve güçlü bir muhalefet yöntemi olduğu açıktır. Gücünü ilkelerinden alır. Bu ilkeler; ne olursa olsun şiddet kullanmamak, açık ve şeffaf çalışma yürütmek ve gerçekleştirilen eylemin sonucunu kabul etmektir. 

Gelişmiş ülkelerde en şiddetli muhalefet siyaset veya sivil itaatsizlik gibi şiddet içermeyen yollarla yapılırken gelişmemiş ülkelerde bu muhalefet terör ve darbe gibi enstrümanlar kullanmaktadır. Aradaki fark Gandi ile Öcalan farkına benzer.  

                Soru şu: Bizim toplumumuz ortaya bir Gandi çıkaracağına neden Öcalan çıkarmıştır? Bu ülkede şiddete başvurmayan güçlü bir muhalefet mümkün müdür ve mümkünse bu muhalefeti kim yapacaktır? Bana kalırsa bunu bir kişi değil parti de yapabilir. Açıkçası güçlü adaylardan biri de HDP’dir.

HDP’nin Kürt sorununun silahsız bir şekilde çözülebileceğine inanan insanlar tarafından kurulduğunu varsaymalıyız. Aslında HDP’nin var olma amacı terörle arasına mesafe koymaktır. Bu mesafe istenmese HDP kurulmazdı. Bu mesafe göstermelikse HDP’nin sonu yakındır.

                HDP-PKK arasında büyük bir fark olduğu kesin. HDP’ye verilen milyonlarca oy böyle anlaşılmalı. Peki HDP ne yapmalıdır? HDP odak noktasını değiştirmelidir. Kapatılmaktan veya PKK’dan değil güçlü ve ilkeli siyaset isteyen milyonlarca seçmene hesap verememekten korkmalıdır.