Üstün Değerler
Platon, “İnsan dünyalığı sağladı mı üstün değerlerle uğraşmalı” der. Sonrasında ise dünyalığı sağlamasa bile uğraşması gerektiğine vurgu yapar. İnsan belki...
Platon, “İnsan dünyalığı sağladı mı üstün değerlerle uğraşmalı” der. Sonrasında ise dünyalığı sağlamasa bile uğraşması gerektiğine vurgu yapar. İnsan belki üstün değerlere ulaşmak zorunda değildir ama üstün değerlerle uğraşmak zorundadır. İnsan, niyetini ortaya koymak zorunda olandır.
Kindî ise “Hakikatin değerini takdir etmekten ve nereden gelirse gelsin ister uzak ırklardan ister bizden farklı uluslardan, hakikati elde etmekten utanmamalıyız… Hakikat hiç kimseyi yerinden etmez; aksine herkesi yüceltir” der. Yani aramak gerek, bulunca da alma cesaretini göstermek.
Üniversitede okurken Hz. İbrahim’de sorgulayıcı düşünce ile ilgili olan bir çalışmamı incelemesi için hocama göndermiştim. Hoca çalışmayı inceledikten sonra “Niçin Tevrat’tan da alıntı yapmadın?” deyince çok yadırgamıştım. Tevrat’tan alıntı yapmanın anlamı üzerine epey bir süre düşünmüştüm.
İslam’ın hoşgörüsü ilahi dinlerin genel adı olmasından gelir. Biz tarih boyunca hiçbir zaman Tevrat ve İncil veya başka dini kitap yakmadık. Tabi onları iman edilecek metin gibi de görmedik. Dini, bilimsel ve felsefi çalışmalar ve karşılaştırmalar için başvurduğumuz ise ayrı bir gerçek.
Geçenlerde Dimitri Gutas’ın “Yunanca Düşünce Arapça Kültür” isimli kitabını okuyunca Müslümanların çok uzun bir süre dünya kültür mirasının koruyucuları olduğunu net bir şekilde gördüm. Bu eserlerde korkulacak bir şey olsa neden korudular? Neden Aristoteles okudular?
Demek ki kutsal sayılan metinler konusunda haklı da olarak bir miktar çekinme söz konusu iken bilimsel ve felsefi eserlerde tam tersi bir durum vardır. Bu eserler aranmış, bulunmuş, çevirileri yapılmış, tartışılmış, açıklanmış ve en sonunda da bu eserlerden daha nitelikli çalışmalar yapılmıştır.