Keyfiyetin kemiyete yenik düştüğü yer
Şehirlerimiz… Giderek içinden çıkılmaz hal almaya başlayan, sorunları kördüğüm olmuş çözülemez derecesine gelmiş şehirlerimiz. İçinde yaşayan insanlarla birlikte bir meçhule...
Şehirlerimiz… Giderek içinden çıkılmaz hal almaya başlayan, sorunları kördüğüm olmuş çözülemez derecesine gelmiş şehirlerimiz. İçinde yaşayan insanlarla birlikte bir meçhule doğru giden gemi misali her yeni gün bir bilinmezi bünyesinde barındıran şehirlerimiz. Ve insanımız… Şehrin koşuşturmacasından yorulmaya başlamış ve çaresizliğin esiri olmuş güzel insanımız. Şehir mi insanı mezceder yoksa insan mı şehri? İnsansız şehir olamayacağı gibi şehirsiz de insanı düşünmek pek gerçekçi olmasa gerek. Ne diyordu şair “Umut bu şehirde artık marketlerin adı, hayal kahvelerin, sevda pastanelerin, arzu sinemaların, vefa nasılsa eskimiş unutulmuş bir semtin adı…”
Şehirler aynı zamanda medeniyetin alametlerinden birisidir. Gelişmişlik göstergelerinde ölçü olarak da kullanıldığı vakidir. Kendilerine has mimarisi olan da var, bir keşmekeşin olduğu da. Gayet düzenli olanına da rastlanılır hercümerç içerisinde bulunanına da. Gökdeleninden gecekondusuna her türlü meskene rastlarsınız şehirlerde. Kimi şehirler planlı kurulup geliştiğinden daha derli topludur. Kimileri ise plansız bir büyümenin kurbanı olduğundan her şey her yerdedir.