OKUR YAZAR DENGESİ VE MAHALLENİN HAL-İ PÜR MELALİ
Yazmaya başladığımız her yazı, keşfedilmeyi bekleyen uçsuz bucaksız bir kıtadır. O kıtaya yapılan bütün seyahatlerde bilinç ve ruhumuzun galerisindeki en has duygular eşlik eder bizlere.İnsanı...
Yazmaya başladığımız her yazı, keşfedilmeyi bekleyen uçsuz bucaksız bir kıtadır. O kıtaya yapılan bütün seyahatlerde bilinç ve ruhumuzun galerisindeki en has duygular eşlik eder bizlere.
İnsanı okumaya yönelten nedenlerden biri, içinde yaşadığımız dünyayı kavrama ve anlama, farklı esintilerin farkında olma isteğidir.
Yazmak geçen bir gününe dönüp baktığında neler değiştiğini, senin nasıl bir sen olduğunu anlatan en iyi yöntemdir.
Bir yazarın gayesi, bütün dünyaya hitap edebilmektir. Olmadı memleketine, oda olmadı kendi dünya görüşüne yakın kendini seven bir kitleye hitap edebilmeli.
Fakat bunların hiç birine imkân yoksa “O da kim? Bizden mi değil mi?” denmesi durumunda bu insanın memlekete faydalı olması, entelektüel olması, daha iyi yazılar daha iyi eserler yazması mümkün değildir.
Bir de bunun üzerine;