İki turnusol: Dersim katliamı ve 27 Mayıs darbesi
Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve belediye meclisinin, şehirlerinin orijinal ve gerçek adına dönüş kararı aslında tüm Türkiye için mükemmel bir turnusol kağıdı oldu...
Bu tartışma vesilesiyle ortaya döküldü o sözde solcu görüntünün altında duran ve üstü örtülmek istenen faşizm.
Daha dün, Maçoğlu’na nostaljik ve yapay tavırlarla övgüler düzenlerin Dersim katliamını nasıl vicdansız şekilde savunduğu gün gibi ortaya çıktı.
Mevcut siyasal hayatımızın sahte kutuplaşmalarını yırttı geçti Dersim tartışması. Aslında Türkiye’nin kalıcı ve uzun vadeli gerçek siyasal farklılaşmasını ortaya koydu.
2020'LERİN TÜRKİYESİNE BU AYRIŞMA DAMGA VURACAK
Bir halk olarak biz Türkler esasen ikiye ayrılıyoruz: Dersim’in Kürt ve Alevi halkına yapılan kıyımı meşru bulup bu zulmü savunanlar ve bu korkunç katliamın yaşanmasından ötürü utanç duyanlar.
Aynı şekilde zulmü yaşamış şehrin adının faşist general Abdullah Alpdoğan’ın “Devletin tunç eli bu kente damgasını vurmuştur” demesine atıfla Tunceli olmasını savunanlar ve buna karşı çıkanlar.
Göreceksiniz ki, 2020’lerin Türkiye’sine şu anki siyasal saflaşmalar değil bu yukarıda çerçevesini çizdiğim tablo damga vuracaktır.
Konjonktürel değil, gerçek siyasal ayrışma budur.