Kadınların başarma eşiğinde oldukları 2 devrim
Türkiye'de bir türlü gelişme sağlanamayan konular var şüphesiz. Ama bir yandan da özellikle iki başlıkta son yıllarda büyük bir sosyal ilerleme yaşanıyor ve bu toplumsal basınç muhakkak siyasal-hukuksal...
Türkiye'de bir türlü gelişme sağlanamayan konular var şüphesiz. Ama bir yandan da özellikle iki başlıkta son yıllarda büyük bir sosyal ilerleme yaşanıyor ve bu toplumsal basınç muhakkak siyasal-hukuksal düzenimize de yansıyacak. Erkekler hiç kusura bakmasınlar, bu ilerlemeyi biz kadınlar başardık. Macun tüpten çıktı bir kere. Kadın hakları ve kadına şiddet konusunda çok büyük bir hassasiyet ve dayanışma oluştu. Bu yılın 8 Mart kutlamaları bu anlamda bir dönüm noktasıdır. Erkek tahakkümüne karşı bu ülkenin kadınlarında ortak ve çok güçlü bir itiraz zemini var artık.
Seküler/dindar, Alevi/Sünni, Türk/Kürt her kesimden kadınların duyarlılığındaki müthiş artışı yurtdışından gözlemciler de ifade ediyor. Tek korkum “erkek ideolojilerinin” biz kadınların ortak isyan duygusunu ve kadın dayanışmasını yarması. Erkeklerin iktidar savaşlarının parçası olmayı reddedebilirsek Türkiye kadınları olarak bence çok önemli, yeni devrimleri yapmanın eşiğindeyiz.
BİRLEŞMEZSEK KAYBEDERİZ
Kadınlar olarak mevcut siyasi tablodaki ayrışmaları tamamen unutup yeni bir zeminde buluşmak zorundayız. Daha önce de yazmıştım: İstedikleri kadar empati yapsınlar, erkekler bizlerin kadına şiddet konusundaki duygularını anlayamazlar. Mümkün değil biz kadınların yaşadıklarını hissedemezler. Birbirimizden nefret bile etsek biz kadınlar bazı ortak duygularda birleşiriz.