Öcalan'ın mektubu 23 Haziran parantezine sıkıştırılamaz
Abdullah Öcalan'ın mektubu gündeme bomba gibi düştü. Bu mektup sürpriz mi? Hayır. Benim köşemin düzenli okurlarının bu habere şaşırmadığına eminim.
YSK İstanbul’da yeniden seçim kararını açıkladığı gün, yani 6 Mayıs 2019 tarihinde Öcalan’ın avukatları ile uzun bir aradan sonra görüşmesinin haberi düşmüştü.
Ben o gün Habertürk canlı yayınında Öcalan’ın yeniden Kürt meselesinin çözümü için devrede olduğunu ve hatta hukuken müsait olsa İmralı’nın görüşünün, HDP’nin İstanbul adayı çıkarması yönünde olduğunu ifade etmiştim.
Bu açıklamam üzerine ortalık karıştı ve HDP’nin özellikle kimi Türk milletvekilleri bana bu gerçeği dile getirdiğim için çok kızdı.
Ardından ben HDP’nin ve Kandil’in ne düşündüğünü bilmediğimi yazdım. Fakat sadece Abdullah Öcalan ile ilgili kısımda söylediklerimde kendimden emindim. Nitekim şimdi haklı olduğum anlaşıldı.
Türk devleti ile Öcalan arasında yeni bir durum oluştuğunu fakat bunun asla yeni bir çözüm süreci olmadığını da ifade ettim.
KISA VADELİ DÜŞÜNMEYELİM