OHAL ve Anayasa Mahkemesi

CHP bundan bir süre önce 669, 670 ve 671 sayılı KHK’ların iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, mahkeme bu başvuruyu ‘olağanüstü hal KHK’larının yargısal denetime tabi...

CHP bundan bir süre önce 669, 670 ve 671 sayılı KHK’ların iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, mahkeme bu başvuruyu ‘olağanüstü hal KHK’larının yargısal denetime tabi tutulamayacağına’ hükmederek reddetmişti. Bu karar çok tartışılmış, 1991 ve 93’te dönemin AYM’sinin verdiği iki karar örnek gösterilerek mahkeme eleştirilmişti. Geçtiğimiz hafta reddin gerekçesi yayımlandı ve gördüğüm kadarıyla Anayasa Mahkemesi’ne eleştiriler devam etti. Örneğin Taha Akyol Hürriyet’te ‘Denetimsiz OHAL’ başlığıyla bir yazı yazdı ve 1991’de AYM’nin verdiği kararları hatırlatarak, yeni kararı ‘anayasal yargı denetimi bakımından bir geriye gidiş’ olarak niteledi. 91’de mahkemenin ‘OHAL kararnamesiyle kanunlarda kalıcı değişiklik yapılamaz ve OHAL ilanını gerektiren durumlarla ilgisi olmayan düzenlemeler KHK ile yapılamaz’ tezlerini hatırlattı.


Teknik gibi görünse de bu konu çok önemli. Acaba Anayasa Mahkemesi’nin elinde denetim yetkisi var da kullanmayarak siyasi iradenin suyuna mı gidiyor, yoksa ona çizilen sınırlarda mı kalıyor? Zira yıllarca AYM’nin yetki aşımının doğal hak göründüğü bir düzende yaşadık ve bunun bedellerini ödedik. Şimdi yetki aşımı değil, kendi kendine yetki kısıtlaması mı yapıyor AYM, yoksa ondan yine eskisi gibi yetki aşımı yapması mı bekleniyor? Bu sorunun cevabını öznelerden bağımsız, soğukkanlı bir şekilde tartışmamız gerek. Maalesef bu son derece teknik konu da öfkelerimize kurban gidiyor...

AYM değil, Anayasa

Anayasa Mahkemesi, davayı reddetmesini Anayasa’nın 148. maddesine dayandırıyor. O maddeyi tekrar hatırlatalım. Diyor ki: ‘... Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamaz.’ Anayasa KHK’lar ile ilgili yargı yoluna gitmeyi kesinlikle kapatmış. Bunun sebebini tanıdığım hukukçulara sordum. Şöyle yorumladılar: OHAL’lerde kararları siyasi irade verir, bürokratik kurumların araya girmesi iyi sonuçlar doğurmaz, hızlı karar almayı geciktirebilir. Bu mantığı eleştirebilirsiniz, ancak mevcut Anayasa’yı yazanlar ilgili maddeleri böyle bir akıl yürütme üzerinden düzenlemişler. Kısacası, OHAL’de siyasi iradenin önünde kimse duramaz. Yasalar böyle söylüyor.
Peki, o zaman işaret edilen 1991 AYM kararları nasıl yorumlanmalı? Yukarıda özetlediğim noktalardan gidecek olursak o kararlar AYM’nin yetkilerini çok geniş kullandığını gösteriyor. Bu, Anayasa Mahkemesi’ne keyfiyet verir. Verdiği karar olumlu olduğu için örnek gösterilse de yarın

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan'ın zaferi ve CHP'de yaşanacaklar... 29 Mayıs 2023 | 1.564 Okunma Anneme dair… 28 Mayıs 2023 | 420 Okunma Dört bir yandan kuşattılar 25 Mayıs 2023 | 917 Okunma Millet İttifakı ve Selahattin Demirtaş meselesi 22 Mayıs 2023 | 1.111 Okunma Sinan Oğan kilit bir siyasi aktör mü hakikaten? 19 Mayıs 2023 | 728 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar