Okulların kapalı olduğu bir ülke
Eğitimin her şeyin temeli olduğunu, çocuklarımızı 1 yıl eğitimden mahrum bırakmanın telafisinin olmayacağını, bunun için gerekirse her şeyin feda edilmesi gerektiğini içselleştirmek meselesi… Ne yapıp etmeli ve okulları bir an önce yeniden açmalıyız.
Vaka sayıları roket gibi yükseliyor. Ağır hasta ve vefat sayıları da öyle. Tablo hakikaten korkutucu.
Yazdan beri çok gevşemiştik. Yeni ve sert önlemlerin geleceği besbelli idi. Hatta pazartesi akşamından bana yeme-içme işletme sahiplerinin olduğu grupların iç yazışmalarından restoranlar ve kafelerle ilgili kararın haberi gelmişti.
Keyfi sosyalleşmeleri, kalabalıkları engellemek için kısıtlamaya gitmeyi elbette anlıyorum ancak zaten aylar sonra açılan okulları hemen yeniden, tamamen kapatmak şart mıydı?
Diyeceksiniz ki Bilim Kurulu bu yönde tavsiye vermiş, salgın giderek yayılıyor, ne yapsalardı?
Sevgili okurlarım burada mesele Bilim Kurulu'nu da kapsıyor zaten. Maalesef bu ülkedeki yaygın zihniyet hemen ilk tedbir olarak okulların kapısına kilit vurmayı olağan karşılıyor. Bilim Kurulu da bu zihniyetin bir parçası.
Bakın Fransa’da vaka sayıları günlük 30 bine yaklaşıyor, Almanya’da 20 binden fazla olduğu günler var.