Savaşın karanlığından…
Habertürk Gazetesi Yazarı Nagehan Alçı'nın bugünkü (20.03.2022)''Savaşın karanlığından…'' başlıklı yazısı.
Döneli beş gün oldu.
Ancak savaş ortamında yaşamaya çalışmak kapkaranlık bir tünelde görmeye çalışmak gibi.
Sürekli kendini zorluyorsun, sıkıyorsun.
Bir süre sonra buna alışıyorsun ve normali unutmaya başlıyorsun…
Ukrayna’da geçirdiğimiz sayılı günde bile o ışıksızlığa ve yaşamsızlığa kendimi alıştırdığımı fark ettim.
Her an siren çalabilir.
Patlama sesi gelebilir.
Silah sıkılabilir.
Ölüme dair her şey sıradan. Yaşama dair ise her şey istisna…
Biraz önce Putin’in ‘durdurulamaz’ dediği hipersonik füze attığını duydum ve günlerdir zihnime bir gelip bir kaybolan görüntüler yine teker teker teker gözümün önünden akıp gitmeye başladılar.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar dondurucu soğukta yürüyor.
Evleri yerle bir, yakınları ya yaşamını yitirmiş ya yaralı ya da savaşmak için geride kalmış.
Ukrayna’da bir millet ölüyor…
Ben böylesine bir altüst oluşun bu kadar vakur karşılanabileceğini tahayyül edemezdim.
Ukrayna halkı bunu başarıyor.
Orada kaldığımız süre boyunca ülke içinde çok yol kat ettik.
Romanya sınırından Çernivski’ye oradan ülkenin ortasındaki Kiev’e, Kiev’den Lviv’e…
Toplam 72 saati sadece yolda geçirdik.
Dönüp sakin kafayla düşününce fark ettim…