Ütopik ifadeler ve gerçekler
Dün Abdülkadir Selvi Hürriyet’teki yazısında çok hayati bir uyarı yaptı. Bir süredir benim de gözlemlediğim bir tehlikeye dikkat çekti. 15 Temmuz çatı davası devam ediyor ve sanıkların...
Dün Abdülkadir Selvi Hürriyet’teki yazısında çok hayati bir uyarı yaptı. Bir süredir benim de gözlemlediğim bir tehlikeye dikkat çekti. 15 Temmuz çatı davası devam ediyor ve sanıkların birçoğu olayın hemen ertesinde verdikleri ifadeleri kabul etmeyerek darbe teşebbüsüne iştirak ettiklerini tümüyle reddediyorlar. Rasim’in pazartesi günkü yazısında özetlediği gibi, 3 ana gruba ayrılıyor beyanlar: Darbe teşebbüsünü kabul edip, FETÖ’nün yaptığını ama kendisinin FETÖ’cü olmadığını ve darbeye katılmadığını söyleyenler, darbeci olduğunu ama FETÖ’cü olmadığını söyleyenler ve her şeyi reddedenler...
Öte yandan, bu 3 grubun da yarattığı hava 15 Temmuz’la ilgili kafaları karıştırmayı amaçlayan bir taktik gibi görünüyor. Selvi’nin de söylediği gibi, sanki darbeciler değil 15 Temmuz sanık sandalyesinde!
Darbe girişiminin en kritik isimlerinden Mehmet Dişli’nin ifadesini ele alalım. Dişli pazartesi günkü duruşmada darbedeki rolünü toptan reddetti ve Genelkurmay Başkanı’nın kendisini yanlış anlamış olabileceğini ileri sürdü. Çok fazla isim, çok fazla beyan var, haliyle kafalar karışıyor. Darbeciler de bundan istifade edip yeni bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Açıkçası, bizler bile aklımızda zor tutuyoruz, vatandaş ne yapsın? Bu bilgi bombardımanına güvenerek alenen yalan söylüyor 15 Temmuzcular.