Hayalleri bitirmeden

Türkiye’de siyasetin yaşadığı temel kriz, sorunlara çözüm getirmek bir yana, onları derinlemesine kavramaktaki acziyeti ne yazık ki. Tam da bu nedenle siyasi aktörlerin önemli bir bölümü öfke yüklü ve...

Türkiye’de siyasetin yaşadığı temel kriz, sorunlara çözüm getirmek bir yana, onları derinlemesine kavramaktaki acziyeti ne yazık ki. Tam da bu nedenle siyasi aktörlerin önemli bir bölümü öfke yüklü ve hızlı çözümler öneriyor. Yine aynı nedenle bu yaklaşımlar sorunları hafifletmek şöyle dursun, kelimenin tam anlamıyla azdırıyor. 

Artık iç içe geçmiş ve tüm hızıyla devam eden iki büyük göç hareketliliği var Türkiye’de. Birincisi, köyden kente göç parantezinde başlayan, ancak terörle birlikte bambaşka boyutlar kazanan iç göç. İstanbul ve İzmir’in yanı sıra, Adana ve Mersin hattını adeta dönüştüren; Ege ve Akdeniz kıyılarında çok farklı kesimleri aşırı milliyetçi partilere yönlendirecek kadar ciddi tepkiler uyandıran bu hareketlilik, nedense sadece siyasi sonuçları ortaya çıktığında dikkatimizi çekiyor.

Diğer göç hareketi ise Suriye’de yaşanan savaşla birlikte başlayan ve beklenmedik dalgalarla devam eden, kuşkusuz toplumsal değerlerin taşıyıcı özelliği ve bu konudaki bölgede ve dünyadaki örneklerden çok daha başarılı barındırma çalışmalarıyla henüz yakıcı düzeyde hissetmediğimiz bir sorun. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstikrarsızlığın kaynağı Erdoğan mı? 18 Nisan 2016 | 1.248 Okunma İslam dünyası daha ne yaşamalı! 16 Nisan 2016 | 318 Okunma Obama mı Erdoğan mı merak ediliyor? 02 Nisan 2016 | 655 Okunma Erdoğan, Türkiye ve özgüven 31 Mart 2016 | 666 Okunma Olağan şüpheli Erdoğan! 24 Mart 2016 | 4.571 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar