Neden başkanlık, mutlaka başkanlık
Seçimlere az bir zaman kaldı. Bu satırları yazarken Erzurum’dayım. Yakın gelecekte ne olacak ve nereye gidiyoruza dair bir telaş yok şehirde. İnsanlar söylendiği gibi kararsız filan da değil. Herkes...
Seçimlere az bir zaman kaldı. Bu satırları yazarken Erzurum’dayım. Yakın gelecekte ne olacak ve nereye gidiyoruza dair bir telaş yok şehirde. İnsanlar söylendiği gibi kararsız filan da değil. Herkes şaşırtıcı bir sükunetle sandığa gideceği günü bekliyor ve acaba kime oy versem diye kara kara düşünen kimseye rastlamadım desem yeridir.
Yaklaşık üç yıl önce Erzurum’a başkanlık sisteminin tartışıldığı bir panelde konuşmacı olmak üzere gelmiştim. O dönem yaptığımız tartışmada, kendim dahil insanların kafasının daha karışık olduğunu hatırlıyorum. Ancak şimdi gerek ülke içindeki, gerekse bölgemizdeki gelişmelere baktığımda ve tüm bunların küresel ölçekteki karşılığını anlamaya çalıştığımda, başkanlık sisteminin daha elzem olduğunu görüyorum.
Daha önce de yazmıştım. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Başkanlık sistemini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kişisel arayışı ve güç kazanma denemesi olarak görmenin hiçbir karşılığı yok. Gayet açık ki Erdoğan, şu anda sistemde çok güçlü bir aktör. Arkasında bıraktığı üç dönemlik iktidarın artılarının yanı sıra, geleceğe dair vizyonuyla da toplum nezdinde muazzam bir karşılığa sahip.