Reform yap ya da git Erdoğan öyle mi!

Hemen her işaret, Ankara’da bahar aylarının hayli sıcak geçeceğini gösteriyor. Sancılı ve bir o kadar da kaçınılmaz bir değişime doğru adım adım ilerliyoruz. Nisan ayından itibaren başlayacak...

Hemen her işaret, Ankara’da bahar aylarının hayli sıcak geçeceğini gösteriyor. Sancılı ve bir o kadar da kaçınılmaz bir değişime doğru adım adım ilerliyoruz. Nisan ayından itibaren başlayacak hareketlilik, kuvvetle muhtemel bu yıl tamamlanmadan, çoğumuzun hayal bile edemeyeceği bir yeni Türkiye tablosu çıkaracak karşımıza.

Türkiye’nin neden böyle bir değişime doğru ilerlediğini, mevcut siyasi dengelerin ve hepsinden önemlisi sistemin ülkeyi taşımakta niçin zorlandığını anlamak için pek çok başlığa bakmak mümkün. Ama belki de en net söylenecek söz şu: Terörle mücadele, paralel yapının tasfiyesi ve bölgesel sorunların kıskacından kurtulma üçgeninde Türkiye, kendisini baştan aşağıya yenilemek zorunda.

Bunları anlamaya çalışırken bize yardımcı olacak güncel bir olay var karşımızda. ABD’nin iki eski Türkiye Büyükelçisi, Morton Abramowitz ve Eric Edelman, Washington Post üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istifaya davet etmişler. Hem de tepemizde ‘reform’ kılıcı sallayarak. Demişler ki ‘Erdoğan, ya eskiden inandığı gibi reformlara devam etsin ya da istifa etsin.’

Güzel, hem de çok güzel bir pas atmış iki eski büyükelçi. Değerlendirmemek haksızlık olur. Unutmadan bu iki ismin hadlerini aştıkları ilk vukuatları da değil bu sözleri.

Ne reform yapmaktan, ne de değişimden kaçınıyor Türkiye. Bunca belaya, bunca kuşatmaya ve soruna rağmen geleceğe yürümekte kararlı. Ankara’da görev yapmış, sonrasında da aktif olarak ülkemize olan ilgilerini devam etmiş bu iki isim, bize demokrasi dersi ve reform tehdidinde bulunacağına, önce kendi marifetlerine bir baksa ne iyi olur.

Türkiye, terörle mücadele ediyor. Bu belanın bir daha ayaklarına dolaşmaması ve hepsinden önemlisi Kürtlerle kader birliğini kimsenin bozamayacağı bir noktaya getirmek için. Peki Abromowitz ve Edelman’ın ülkesi ne yapıyor? Ya teröre aktif destek veriyor, ya akıl hocası oluyor veya bir şekilde uzantılarını yaşatmak için bin türlü tezgah açıyor.

Türkiye, devlet içinde devlet olmaya ramak kala suçüstü yakalanan paralel çeteyle mücadele ediyor. Onların gerek ülke içinde, gerekse uluslararası düzeydeki ağlarını çökertmek için yakın tarihinin en zor mücadelelerinden birisini veriyor. Öteden beri bu yapının akıl hocaları arasında ilk sıralarda yer alan iki eski büyükelçi, hiç utanıp sıkılmadan ‘Erdoğan ya reform yapsın, ya gitsin’ diyor.

Pes doğrusu!

Teröre, onun bu coğrafyadaki uzantılarına destek ol. Samimi destek gerekince ortadan kaybol. PKK kötü ama PYD iyi edebiyatını geliştir. Paralel çetenin liderini hala korumaya devam et. Dünyanın dört bir yanında onları muhafaza etmek için çaba göster. Suriye konusunda bir o yana, bir bu yana savrul. Dünyanın gözlerinin içine baka baka Şam’daki katili Rusya’nın güvenli kollarına teslim et.

Sonra Türkiye’den reform iste! Hadsizliğin sınırlarını iyice zorlayıp bir de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağır!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstikrarsızlığın kaynağı Erdoğan mı? 18 Nisan 2016 | 1.248 Okunma İslam dünyası daha ne yaşamalı! 16 Nisan 2016 | 318 Okunma Obama mı Erdoğan mı merak ediliyor? 02 Nisan 2016 | 655 Okunma Erdoğan, Türkiye ve özgüven 31 Mart 2016 | 666 Okunma Olağan şüpheli Erdoğan! 24 Mart 2016 | 4.571 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar