Zalimler ve suskunlar
Takip edenler hatırlayacaktır. Gerek bölge, gerekse Suriye politikasıyla ilgili pek çok eleştiriyi gündeme getirdim. Her zaman da getirmeye devam edeceğim. Ancak eleştiride insaf diye bir ölçü olmalı. Hele bulunduğunuz...
Takip edenler hatırlayacaktır. Gerek bölge, gerekse Suriye politikasıyla ilgili pek çok eleştiriyi gündeme getirdim. Her zaman da getirmeye devam edeceğim. Ancak eleştiride insaf diye bir ölçü olmalı. Hele bulunduğunuz pozisyonu korumak ya da tetikçilik yapmak adına bunu yapıyorsanız söylenecek söz kalmaz.
Suriye, en sakin tanımla bile Türkiye’nin en önemli sınır komşusu. Ortak tarihi, hafızası ve değerleri. Tüm bunlar üzerinden ortak geleceği. Bu itibarla bu ülkeye olan ilgimizin varlığına bile tahammül edemeyenleri, muhatap almak anlamsız. Eğer söz konusu olan bu ilginin sahiciliğini ve karşılığını konuşmaksa sonuna kadar evet. Ama doğru bilgiyle ve tetikçilik yapmadan. Hepsinden önemlisi insafı elden bırakmadan.
Yakın tarihimizin en önemli sorunlarından birisi olarak varlığını koruyan ve hala bir şekilde kendisini ayakta tutmaya gayret eden paralel örgütün; Suriye ve benzeri başlıklar üzerinden yürüttüğü algı operasyonları, ne had tanıyor, ne de insaf.
Suriye’de iç savaşın patlak verdiği günlerde, her zaman ve her konuda olduğu üzere, ‘sahipleri’ne kulak vererek sorunla ilgili gibi görünen örgüt; sonrasında yine tıpkı sahiplerinin yaptığı gibi bambaşka bir duruş sergilemeye başladı. Şimdi gelinen noktada Suriye’de olup biten her şeyin faturasını mevcut iktidara kesmenin derdindeler.