300 günde yıkım oldu!
İlk “100 gün” bitti. İkinci “100 gün” de tükendi. Üçüncü “100 gün” de rüzgar gibi geçti. Geriye hayaller kaldı.
Geçen yılın Haziran ayında TV ekranlarından ve yandaş gazete manşetlerinden “Türkiye’yi uçuracak ve dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine yerleştirecek” tazelenmiş müjdeler yağıyordu.
Ne çabuk unuttunuz!
Şık şemalar çiziyorlardı.
Halka içinde halka!
Daire içinde yarım daire!
Kırmızı renk daire ile mavi yarım dairelerin üstlerinde kara siyah noktalar. Her bir noktanın yanına “bakanlık-başkanlık- kurul- ofis- özel kalem- yardımcı” isimleri yazılıyor. “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı” şeması umutlu anlatımlarla cilalanıyordu.
★★★
16 bakanlık.
9 kurul.
4 ofis.
8 başkanlık.
1 özel kalem.
Hepsi Cumhurbaşkanı’na bağlı ve ondan emir ile talimat alarak “Tek Vücut” çalışacaktı. “Türkiye Tipi Başkanlık Sistemi” demişlerdi. “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adını yakıştıranlar da vardı. Halk ise kestirmeden “Reislik sistemi” adını takmıştı.