Arpalıklar duruyor!
“Hepinizi önümüze katarız, gittiğiniz yere (argoda deyimin aslı çıktığınız ana rahmine…) kadar kovalarız” sözleri aslında halkı birbirine karşı kışkırtma amacı...
“Hepinizi önümüze katarız, gittiğiniz yere (argoda deyimin aslı çıktığınız ana rahmine…) kadar kovalarız” sözleri aslında halkı birbirine karşı kışkırtma amacı taşır. Savcılar harekete geçip sormalı: Kim sokağa dökülelim dedi? Kılıçdaroğlu, demedi. Akşener, demedi. Pervin Buldan ile Mithat Sancar da demedi. Demirtaş, demedi. Karamollaoğlu, demedi. Babacan, demedi. Davutoğlu, demedi. TİP Başkanı Erkan Baş da demedi. Halkın Kurtuluş Partisi Lideri Nurullah Ankut da demedi. DİSK Başkanı ile TÜRK-İŞ Başkanı da demedi. KESK Başkanı da demedi. TESK Başkanı da demedi. TMMOB Başkanı da demedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı da demedi. Gazeteciler Cemiyeti ile Basın Konseyi de demedi.
Herkes seçim diyor.
Sokak diyen yok.
Halktan korkma!
Sandığı getir.
20 yıl dediğim dedik ülkeyi yönetti, şimdi sandıktan korkuyor. “Sokağa çıkacaklarmış” adresli propagandayı seçti. “Sokağa çıkılsın mı” istiyor yoksa “halka ‘kemer sıkmayı' dayatan IMF'den intihal reçeteyi gözlerden ve gündemden kaçırmak için mi ” böyle konuşuyor? Bugün herkes kendi öz vatanı Türkiye'de; “sığınmacı Suriyeli ücreti karşılığında” sesini, soluğunu çıkarmadan çalışmaya mecbur bırakıldı. Herkes satın alma gücü açısından kıyaslandığında Suriyeli maaşına çalışmaya boyun eğdirildi.
Dün yazmıştım.
Aslı IMF reçetesidir.
IMF'den intihal.
Devalüasyon:
Yüzde 100 oldu.
Enflasyon:
Yüzde 80'i geçti.
Ücretler:
Yüzde 30'da kaldı.
Sonuç: